Veri, Pazarlamanın Gizli Gücüdür: Spotify Örneği
28 Şubat 2021 Dijital Pazarlama, Storytelling
28 Şubat 2021 Dijital Pazarlama, Storytelling
Veri ile hikaye anlatmak ve pazarlamanın üzerine bolca mizah sosu dökmek denince akla ilk gelen markalardan biri de Spotify.
Spotify, verinin potansiyelinin ve gücünün son derece farkında olan bir marka. Pek çok markanın aksine, bir süredir kullanıcı verilerini çok iyi bir pazarlama stratejisi ile gayet cool, etkili ve esprili bir şekilde kullanıyor.
Spotify gibi dijital müzik yayıncıları, sektörde plak şirketleri ve sanatçılarla birlikte üçüncü ve önemli birer paydaş haline geldi. Buna rağmen Spotify, çok büyük miktarda para üretmesine oranla büyük bir kâr elde edemeyen, geliri ağırlıklı olarak plak şirketlerine ve sanatçılara giden bir markaydı. Uzunca bir süre kullanıcı sayısını gelire dönüştürme konusunda sorunlar yaşayan Spotify, sene sonlarındaki zarar açıklamalarıyla hafızamıza kazındı. Ancak son yıllarda yürüttüğü pazarlama kampanyaları ve reklamlarla bunun değiştiğini ve markanın güç kazandığını söyleyebiliriz.
Spotify, 2016 yılının garipliklerini mizah dolu bir bakış açısıyla ele aldığı 2017 pazarlama kampanyası ile verinin gücünü ve etki alanını hepimize gösterdi. Böylece “Thanks 2016! Its been weird!” (Teşekkürler 2016! Tuhaf bir yıldı!) adlı pazarlama kampanyası ile 2017 sonunda %40 büyüme sağlayarak, geçmiş zararlarını da bir miktar telafi etti. Ardından yaptığı “2018 Goals” (2018 Hedefleri) adlı kampanyası da bu anlamda hem 2017 başarısını vurguladı hem de 2018’e dair güçlü bir ivme yarattı.
Bütün bu süreçte Spotify, sadece dijital kampanyalarla yetinmeyip kendini fiziksel dünyaya da taşıdı. Çünkü müzik sokaktaydı ve onun hikayesi de buydu.
Spotify, “2018 Goals” pazarlama çalışması ile, büyük bir açık hava kampanyasını anonim olarak yayınladığı kullanıcı verilerini esprili bir bakış açısıyla ele alarak kurguladı. Billboardlarda ve şehrin pek çok alanına dağılmış afiş panolarında, senenin tuhaf kullanıcı alışkanlıklarını görünür kılarak kullanıcıları için 2018’in hedeflerini belirledi. Bunlara, anonim kullanıcılardan alınan ilhamla bütün kullanıcılarına ilham veren hedefler diyebiliriz. Marka, garip müzik listesi isimleri, farklı dönemlerde kullanıcılar tarafından çok fazla dinlenen şarkılar gibi pek çok farklı veriyi zekasıyla harmanlayıp eğlenceli bir hale getirdi. Ayrıca “2018 Goals” kampanyasının tamamen kurum içerisinde ürettildiğini ve yürütüldüğünü de ekleyelim.
Bütün bu kampanyaların en güzel yanlarından biri de Spotify’ın pazarlama kampanyasını yerelleştirerek dünyanın farklı noktalarında da uygulamasıydı. Bu yaklaşımla birlikte global bir şirket olarak dünyanın pek çok yerindeki kullanıcılarına verdiği değeri de göstermiş oldu.
Spotify’ın veri ile hikaye anlatımı konusundaki başarısını Dünya Müzik Haritası gibi projelerinde de görmüştük. Ve tabii ki yerelleştirme konusundaki hassasiyetini de. Siz de İstanbul’un müzik haritasını buradan dinleyebilirsiniz.
Eğer bu tür bir dijital markaysanız; veri, işlerinizi yürütmeniz ve planlamanız açısından sizin için her şey demektir. Ancak bütün bu verileri böylesine yaratıcı ve etkili bir şekilde kullanmak, işin en zor ve yaratıcı kısmıdır.
Spotify, bu tavrı ile hedef kitlesine mizah anlayışı olan arkadaş canlısı ve genç bir marka olduğunu net bir şekilde gösterdi. Marka bilincini artırdı. Kitlesiyle duygusal bir bağ kurdu. Kullanıcılarına verdiği değeri gösterdi. Verinin doğru kullanıldığında ne harika sonuçlar doğuracağını pazarlama dünyasına ispatladı. Gözümüzde bir kişilik ve karakter kazandı. Ve marka hikayesini böylesi yaratıcı bir pazarlama kampanyasıyla tekrar tekrar vurgulamış oldu. Kısacası kullandığı renklerden dile kadar her şey, bizi etkisi altına almayı başardı.