Markalaşma süreci, yeni başlayanlar için her ne kadar çetrefilli görünse de aslında üzerine epey konuşulan, tartışılan ve araştırmalar yapılan bir konu. Bu süreçteyseniz ve kafanız biraz karışıksa yapılan en temel hataları sizin için sıralıyoruz…

Markalaşmanın önemi üzerine uzun uzun konuşmaya gerek yok. Markalaşma, size bir kimlik kazandırır ve rekabet için elzemdir. Hedefiniz alanınızda en iyi ürünü üretmek olabilir ve bütün yatırımlarınızı bu konuya kanalize edebilirsiniz. Ama markalaşma konusunu göz ardı ederseniz en iyi ürünü, tüketici kitleniz ile en doğru şekilde paylaşamazsınız. Daha da kötüsü, üzerine düşünülmemiş, stratejisi iyi kurulmamış markalaşma süreçleri, tüketici kitlenizin antipatisini kazanarak en iyi ürünün elinizde kalmasına sebep olabilir. Kötü bir imaj yaratmak, markanıza yapacağınız en büyük kötülüktür.

Basit bir markalaşma hatası, dünyanın en popüler şirketlerini bile sabote edebilir. Burberry örneğini size daha önce anlatmıştık. Markalaşma hataları bilinçsizce ya da tamamen yanlışlıkla yapılabilir; henüz başlamamışken dahi büyümenize engel olabilir.

Markalaşma Süreci Nasıl Başlar?

Elbette markalaşmanın aşamaları var. Bütün bu aşamaları, alanında profesyonellerle iş birliği içerisinde; her bir adım üzerine düşünerek, hedeflerinizin farkında olarak ve yapacağınız her şeyin gerçekten sizi ifade edip etmediğini sorgulayarak atmalısınız.

Markalaşma stratejileri üzerine yapmanız gerekenlerle ilgili çok şey konuşulabilir; önce en önemli ve asla yapılmaması gereken hatalardan bahsetmek gerek:

1. Odağınızı Tanımlamamak

Kendinize sorun: Diğerleri ile hangi konuda rekabet ediyorum? Farklı pek çok harika ürün fikriniz olabilir ancak odağınızı tanımlamak önemlidir. Herkes için her şeyi sağlayamayacağınızı unutmayın. En iyi olduğunuz şeye sadık kalın. Bu sizi tüketicilerin gözünde güvenilir bir marka yapmaya götüren en önemli adımdır. Ne üretmek istediğinize karar verdikten sonra tamamen ona odaklanın ve hikayeyi başlatın!

Tekrar kendinize sorun: Bu rekabette beni öne çıkaracak özelliğim ne? Örneğin bir güzellik-bakım ürünü satıyorsanız, odağınız doğal malzemeleri doğal yöntemlerle, katkısız olarak birleştirmek olabilir. Bu artık sizi diğerlerinden ayıran özelliğinizdir. Bunu vurgulayın. Markalaşma stratejileri de dahil tüm eylemlerinizi, insanların tanıdığı, güvendiği, ürününü içselleştirdiği bir marka olmak için odağınıza uygun olarak planlayın.

2. Müşteri Deneyimlerine Odaklanmamak ve Bu Deneyimlerden Faydalanmamak

Buradaki temel hatalardan biri de, logonuzun, reklam kampayanızın, ürün ambalajınızın harika olmasının tüketici kitlenizin sizi içselleştirmesi için yeterli olduğunu düşünmeniz. Markanız, müşterinizin ürününüzü düşünürken hissettiği duygudur. Bu yüzden markalaşma süreci bu kadar elzemdir.

Markalaşma, ürününüzle ilgili olarak tüketicide oluşturmak istediğiniz algıdır desek yanlış olmaz. Tam bu noktada da tüketicilerin ürününüzle ilgili deneyimleri son derece önemlidir.

Müşteri deneyimlerine odaklanmak, size hem ürün geliştirme süreçlerinizde hem de markalaşma sürecinizde ciddi veriler sunar ve yaratıcılığınızı tetikler. Müşteriyi öncelikli yapan bir sisteminizin, planınızın olması kendiniz için en doğru yolu bulmanızda size rehberlik edecektir. 24 saat canlı müşteri hizmeti, sosyal medya ve mail geri bildirimlerine hızlı cevap vermek müşterilerinizle birlikte büyüdüğünüzü göstermek için en iyi yoldur.

3. Markalaşma Sürecini Profesyonellerle Yürütmemek

Markalaşmanın önemi apaçık ortada, dolayısıyla yatırım yapma konusunda çekinmeyin. Amatör görünümlü bir logo ve kötü grafik çalışmaları, rakip firmalardan daha tehlikelidir. Profesyonel bir grafik tasarımcı ile çalışmak her zaman bütçe ve zaman harcamaya değer.

Bu, tutarlılık için de elzemdir. Her zaman ve her mecrada tutarlı olmak için renkleriniz, yazı tipleriniz, görsel stiliniz ve diğer öğelerden oluşan bir marka stil kılavuzunu profesyonellerle birlikte hazırlayın. Bu rehberi hazırlamış olmak da yeterli değil, asıl yapmanız gereken şey, rehberi kullanmak ve her koşulda dönüp ondan fikir almak.

4. Sahip Olduğunuz Bütün Platformlarda Tutarlı Bir Tavır Sergilememek

En kolay açıklama, sosyal medya hesapları ve web sitenizin vitrininiz olduğunu öne sürmek. Bu kesinlikle doğru. Ve herkes bilir, ilk izlenim önemlidir. Dijital markalaşma söz konusu olduğunda da kitleniz ilk olarak bu vitrini göreceğine göre, ilk izlenim alanınız tam da burası.

Web siteniz, sosyal medya hesaplarınız, basılı materyalleriniz ve reklamlarınız dahil tüm platformlarda ortak bir tavır ve algıyla hareket etmek, müşterilerinizin gözünde sizi hedefine odaklı, tutarlı bir markaya dönüştürür. Size bütüncül bir görünüm kazandırır.

Tutarlı olmak konusunda yine en büyük yardımcınız, hazırlamış olduğunuz marka stil kılavuzu olacak. Ayrıca bir diğer önemli konu da kullandığınız dil. Facebook’ta çok ciddi paylaşımlar yaparken, Twitter’da çok daha samimi bir dil kullanmak kitlenizin kafasını karıştırabilir. Bu noktada mecralar, kitleleri, platformun kendi dinamikleri sizin için bazı noktalarda belirleyici olabilir. Ancak yine de tutarlı tavrınızı entegre etmek önemlidir.

Bütün bunlar markanız için tutarlı bir kimlik demektir. Kimlik, potansiyel müşterileriniz için güven ve rahatlık anlamlarına gelirken aynı zamanda satın alma kararlarını etkilemede de önemli bir rol oynar. Tutarlı bir tavır sergileyemezseniz, markanız kimliğini kaybetmeye başlar ve tüketicilerinizin gözünde güvenilirliğiniz giderek azalabilir diye tekrar vurgulamamıza gerek yok bizce.

5. Metinlerinize Gerekli Özeni Göstermemek

Metinlerinizin belirsiz olmasına izin vermeyin. Marka hikayenizden başlarak bütün içeriklerinizi aynı kalitede optimize edin. Buna yatırım yapmaktan kaçınmayın ve unutmayın, içerik her şeydir.

Rakiplerinizden ayrılmanın en kestirme yollarından biri de içeriklerinizle, kendinizi ifade etme biçiminizle bunu yapmaktır. Sizi eşsiz kılan şeyi, ilk maddede de söylediğimiz gibi, odağınızı tanımlayın ve onu en eğlenceli, çarpıcı, ilgi çekici şekilde anlatın. İçeriklerinizi yönlendirmenin bir diğer yolu da müşteri deneyimleri. Müşterilerinizin sizi etkilemesine izin verin.

Tekrarlayan bir dil ve içerik olumlu sonuç vermeyecektir, unutmayın.

6. Sosyal Medya Hesaplarınızdan Gelen Geri Bildirimlere Yanıt Vermemek

Sosyal medya platformları, markalar için büyük bir fırsat. Tüketiciler markaları tanımak, ürünleri hakkında sorular sormak, şikayetlerini bildirmek için sosyal medyayı çok aktif kullanıyor. Bildiğimiz gibi sosyal medya herkese açık. Formül de şu: Bu kanallarda ne kadar aktif olursanız o kadar çok etkileşim yaratırsınız.

Sprout Social tarafından yapılan bir ankete göre insanların %46’sı markalarını sosyal medyada seçiyor. Müşterilerinizin ve potansiyel müşterilerinizin gözünde kötü bir izlenip bırakmamak, negatif bir algı oluşturmamak istiyorsanız; dijital markalaşma adına bu alanlarda son derece aktif olmalısınız.

Sorunun çözümü uzun sürecekse bile karşı tarafa bilgi mesajlarını hızlı iletmeniz, müşteriniz için sorun ne olursa olsun olumlu bir deneyim olacaktır. Çabaladığınızı gösterin!

Sorulara dönüş hızınız ve nasıl yanıt verdiğiniz, istediğiniz marka algısını yaratma açısından da oldukça önemli diye ekleyelim.

7. Müşteri Hizmetleri Konusuna Yeterince Eğilmemek

Karmaşık ya da çok farklı bir ürün sunuyorsanız ve müşterileriniz sorunlarıyla ilgili kolayca yardım alamıyorsa, kaçınılmaz bir şekilde “hayal kırıklığı” ile etiketlenirsiniz. Büyümek istiyorsanız müşteri hizmetlerine yatırım yapmalısınız.

Müşterilerinize, onlara yardımcı olmak için 24 saat yanlarında olduğunuzu hissettirin. Bu büyük oranda size güven duymalarını ve sizinle bir bağ kurmalarını sağlar.

Bir taktik daha: Web sitenize 7 gün 24 saat boyunca kullanılabilen canlı sohbet seçeneği ekleyin. Sohbet kutusunda isim ve fotoğraf kullanmak, karşı tarafın bir robotla değil, bir insanla konuşacağını düşünmesi için önemlidir.

Hatırlayın: Gülmek Bulaşıcıdır

Pek çok araştırma, internet kullanıcılarının dikkat sürelerinin giderek kısaldığını gösteriyor. Dolayısıyla dikkat çekmek için çağın dilini kullanın. Bir marka için ciddi görünmek önemli. Ancak takipçilerinizi rahatsız edebilecek kırmızı çizgilerden uzak durarak, paylaşımlarınıza biraz mizah katmak sizi farklılaştırır. Müşterileriniz sizinle daha samimi bir bağ kurar. Hatırlayın: Gülmek bulaşıcıdır.

Markalaşmanın aşamaları üzerine çok şey söylenebilir ancak tekrar vurgulamak lazım: İster küçük ister büyük bir işletme olun, bir markalaşma stratejisine sahip olmak sizi diğerlerinden ayırır.

Kaynak: Forbes, Entrepreneur