Kişisel marka olmak veya kişisel markalaşma dendiğinde kafalar biraz karışıyor olabilir. Çünkü bugüne kadar kişi ile marka arasındaki ayrıma kafayı takmış durumdaydık. Neyse ki size güzel bir haberimiz var: Artık siz de bir marka olabilirsiniz!

İçerik pazarlama ile kişisel marka oluşturmak için bugüne kadar daha iyi bir zaman herhalde hiç olmadı. Çünkü internet, güven ve değer temelli pazarlama yöntemleri yoluyla kendi topluluklarımızı oluşturmamızı kolaylaştırdı. Anlayacağınız üzere, kişisel markaların satış ve pazarlama etkinlikleri içinde boğulan büyük markaların karşısında dimdik durabildiği bir dönemde yaşıyoruz.

İçerik pazarlamanın kişisel markalaşma için asıl önemi, dev markalar gibi büyük bütçelere ihtiyacınızın olmamasıdır. Hatta siz bir adım öndesiniz. Çünkü tüketiciler, markaların online reklamlarına karşı artık daha dirençli. Yani kişisel markanızı yaratmak için yer doğru, zaman doğru.

İçerik pazarlama yöntemiyle kişisel marka oluşturmanın inceliklerinden birazdan bahsedeceğiz. Ama şimdi kişisel marka kavramını biraz açalım.

Kişisel Marka Nedir?

Kişisel marka veya markalaşma, bireylerin kendilerini ve kariyerlerini bir marka gibi pazarlama pratiği anlamına gelir. Markalaşma dendiğinde aklınıza büyük markaların akıllardan hiç çıkmayan logoları, dile dolanan sloganları veya reklam jingle’ları gelebilir. Aslında kişisel markalaşma da çok farklı değil.

Kişisel markanızla kendinize ait bir imaj oluşturursunuz. Bütün bunlar için bazen CV’niz, bazen web siteniz, bazen de fotoğraflarınız ve metinleriniz üzerinde çalışırsınız. Tıpkı büyük bir marka gibi, işinizin kapsamını belirleyen kültür ve değer vaadinde bulunursunuz. Bunları yaparken de içerik pazarlamanın gücünden yararlanırsınız.

İçerik Pazarlama ve Kişisel Markalaşma

İçerik pazarlama (content marketing), bir markayı tam anlamıyla tanıtmadan tüketici üzerinde satış odaklı pozitif bir etki bırakmaya yarar. Bu etki için etkili ve tutarlı içerikler geliştirilir. Kişisel marka yönetimi için “içerik” sosyal medya paylaşımlarınızı, fotoğraflarınızı, blog metinlerinizi, podcast’leri, düzenlediğiniz seminerleri ve diğer pek çok materyali kapsar.

Reklam ve tanıtımın dönüşüm etkisi zayıfladıkça, markalaşma sürecinde içerik pazarlaması daha fazla önem kazanır. Tüketici kitlenin büyük bir bölümünün marka mesajlarından çok kullanıcı deneyimine önem verdiğini de hesaba katarsak, kişisel marka stratejinizin başarılı olma olasılığı çok yüksek.

İçerik Pazarlaması ile Kişisel Marka Yönetimi

İçerik pazarlaması ve kişisel markalaşma güçlü bir ikilidir. Şimdi içerik pazarlaması ile kişisel marka yönetimini nasıl yapabileceğinize bakalım.

1. Blog Yazın

Dijital dünyanın en iyi avantajlarından biri, oluşturduğunuz içeriği kolayca paylaşıp insanlara sunabilmenizdir. Belirlediğiniz hedef kitleyi ilgilendiren konularda düzenli olarak blog yazarak bir topluluk oluşturabilirsiniz. Yazdığınız yazılar zamanla güvenilir kaynaklar arasına girebilir.

İçerik pazarlamada blogların dönüşüm etkisini ortaya koyan istatistiklerden bazıları şunlar:

– İnsanların %94’ü blog içeriklerini paylaşıyor. Çünkü bu içeriklerin diğer insanlar için faydalı olabileceğini düşünüyor.
– B2B şirketlerin %92’si sektör liderlerinden içerik talep ediyor.
– Blog sayfası olan küçük işletmeler, blog sayfası olmayan küçük işletmelerden %126 daha fazla müşteri kazanıyor.
– Bloglar, güvenilir online bilgi kaynakları arasında beşinci sırada yer alıyor.
– Blog sayfaları, web sitenizin arama motorlarındaki sıralamasını yükseltmede %434 oranında etkilidir.

2. Sosyal Medyada Aktif Olun

Hedef kitlenizin sosyal medyayı aktif kullanma olasılığı çok yüksek. Sosyal medyada aktif olduğunuzda, potansiyel müşteriler ile ağ kurabilir ve onlarla etkileşime geçebilirsiniz. Kişisel markanızın değerlerini temsil eden, insanlara gerçekten dokunan ve bilgilendiren, bazen de onları güldüren içerikler paylaşın.

Kendinizi bir marka olarak pazarladığınızda, her zamankinden çok daha dikkatli olmanız gerekir. Aksi takdirde itibarınız zarar görebilir.

3. Video Paylaşın

Videolar, kişisel markalaşma yolunda sizi hızla ileriye götürecek etkili içerik türlerinden biridir. Çünkü videolar salgın gibi hızla yayılırlar. Son zamanlarda video içerik pazarlama, içerik pazarlama dünyasında trend haline geldi. Duygusal bağ kurma konusunda güçlü olan video içerikleri, sizi en iyi şekilde yansıtabilecek güce sahip.

Video prodüksiyonu normalde bütçe gerektirir. Ancak siz akıllı telefonunuz ile de kaliteli video içerikleri üretebilirsiniz. İnanın kimse görüntü kalitesine takılmayacak.

4. Podcast’inizi Başlatın

Video konusunda cesaretli değilseniz podcast’ler iyi bir alternatif olabilir. Kendi sesiniz, güven inşa etmede en az görüntünüz kadar etkilidir.

5. e-Kitap Yayımlayın

Alanınızda iyi olduğunuzu ispatlamak için basılı kitaplar basmak elbette en doğru yollardan biridir. Ama dijital dünyada e-kitapların da aşağı kalır yanı yok. Yazdığınız e-kitap, kişisel görüşlerinizin yanı sıra bilgi birikiminizi de yansıtır. Üstelik güvenilirliğinizi, görünürlüğünüzü ve otoritenizi güçlendirir.

Peki, kitap yazmakla kim uğraşacak? Onun için de önerimiz var. Eğer bugüne kadar çok sayıda blog içeriği oluşturduysanız, onları derleyip toparlayıp e-kitap formatına getirebilirsiniz.