İş hayatına geçişin şüphesiz en önemli adımı, sizi en iyi ifade edecek, yeteneklerinizi ve beklentilerinizi net bir şekilde ortaya koyacak ilgi çekici bir özgeçmiş hazırlamaktır. Peki her şey bu kadar hızlı değişirken, yeni ifade araçları ve diller keşfedilirken özgeçmiş hep aynı mı kalmalı?

Tabii ki hayır. Sosyal medya paylaşımlarından pazarlama stratejilerine kadar her şeyin artık ‘hikaye’ ile ilgili olduğunu sıklıkla dile getiriyoruz. Birbirimizle hikayeler aracılığıyla bağlantı kurduğumuz bir gerçek. O zaman neden eğitim bilgilerini, iş bilgilerini ve yeteneklerimizi birbirinden kopuk olarak halde listeliyoruz?

Söylemesi kolay, formülize etmesi elbette çok zor. Bu bir matematik problemi değil ama belli başlı bazı tüyolar da yok değil.

Hemen söyleyelim; bütün bunlar özgeçmişinize kurgusal bir hikaye giydirmek anlamına gelmiyor. Her şey sizin özgün hikayenizle ilgili. Bunu yaparken amacınızın, özgün hikayenizi CV’nizi inceleyecek kişiyle bağlantı kurabileceğiniz, onda merak uyandırabileceğiniz ve sizi unutmamasını sağlabileceğiniz şekilde organize etmek olduğunu asla unutmayın.

Şimdi hikaye anlatım tekniğini özgeçmişinize stratejik olarak nasıl uygulayabileceğinize bakalım:

Her Şey Hedef Kitle ile Başlıyor

Hedef kitlenizi tanımlayın ve ona odaklanın. İş arıyor olmanız, aynı sektör içerisinde dahi, her işveren için çekici olacağınız anlamına gelmiyor. Kendinize dair bazı şeyleri ön plana alırken bazılarını da gözardı etmekten asla korkmayın. Özellikle de gözardı etme kısmından hiç korkmayın.

Odaklanırsanız çekici olmayan tarafları iterken çekici olanları ortaya çıkarırsınız. Neyi istediğiniz ve neyi istemediğiniz çok önemli. Bu yüzden de bunları açıkça ifade etmek hikayenizi yazmanıza çok yardımcı olacak: İşin türü? Çalışmak istediğiniz pozisyon? İlginizi çeken sektörler? İlginizi çeken şirketler? Şirket büyüklüğü? Nasıl bir çalışma kültürü? Sorular, sorular, sorular…

Bir sonraki adım, artık ‘ideal’ işvereninizi bulduğunuza göre onun gibi düşünmeye çalışmakla başlıyor. İşe, zorluklara, kaygılara onun bakış açısıyla bakmaya çalışarak hikayeyi daha ilgi çekici hale getirebilirsiniz.

İyi Hikayenin Olmazsa Olmazları

Bir hikaye için ne lazım? Cevap basit: karakter, mekan, olay örgüsü, çatışma ve çözüm. Şimdi bunları özgeçmişinize uyarlama zamanı.

Özgeçmiş hikayenizdeki ana karakter, yani sizsiniz. Kendinizi merkeze aldıktan sonra patronlar, iş arkadaşları, müşteriler ya da çalışanlar gibi yan karakterleri yerleştirmeye başlayabilirsiniz.

Hikayenizin mekanları çalıştığınız şirket ya da kurum; bir bölüm, departman, bölge ya da bir ülke olabileceği gibi üzerinde çalıştığınız bir ekip/proje bile olabilir. Unutmayın siz neredeyseniz hikaye de orada geçiyordur.

Şimdi de olay örgüsü üzerine düşünelim. Hikayenizin olay örgüsü her şeyi bir araya getiren ana temadır. Hikayenizi kurgulamanın elbette farklı yolları var; başlangıçta bu 4 temel yol üzerinden ilerleyebilirsiniz:

1. Tüm olasılıklar size karşıydı ve siz bütün bu engelleri nasıl kaldırdınız, sorunları nasıl çözdünüz ve nihayetinde nasıl bir başarı elde ettiniz?
2. Peş peşe görevlerden oluşan uzun bir yol ve önemli hedeflere ulaşmaya çalıştığınız bu yol boyunca, karşınıza çıkan zorlukların üstesinden gelirken başkalarıyla nasıl iş birlikleri kurdunuz? Bunu bir yolculuk hikayesi gibi düşünebilirsiniz.
3. Sıfırdan başlayarak büyüdüğünüz bir başarı hikayeniz mi var?
4. Sıkıntılı bir durumdan dönüş ya da bir dönüşüm mü yaşadınız? Bir kırılma noktasıyla mı değişti bütün hikaye?

Başarılarınızın, bağlamdan yoksun bir ifadesinin asla anlamlı ve inanılır olmayacağını hatırlayın. Çatışma tam olarak burada işinize yarayacak bir kavram. Karşı taraf sorunların üstesinden nasıl geldiğinizi anlarsa başarılarınızı daha anlamlı ve inanılır bulacaktır. Peki çatışma neyle ilgili olabilir?

• Birlikte çalıştığınız şirket/kuruluş ya da rakiplerinizle ilgili bir meydan okuma olabilir.
• Güncellenmesi gereken sistem gibi bir şeyle ilgili bir sorun ya da meydan okuma olabilir.
• Düşen satışları tersine çevirmek ya da verimsiz yönetilen süreçleri yeniden yapılandırmak gibi bir durumla ilgili herhangi bir zorluk olabilir.
• Düşük performans gösteren bir üstünüzü değiştirmiş/dönüştürmüş olmanızla ilgili zorluklar olabilir.

Çözüm bölümünde ise karşı taraf ürettiğiniz sonuçları görmek ister. Neyi değiştirdiniz? Ne sağladınız? Neyi geliştirdiniz? Katkınız ne oldu? Burada işverenlerin sayıları sevdiğini unutmayın ve mümkün olduğunca başarılarınızı ölçün, sayılarla ifade etmeye çalışın.

Bireysel sonuçlar önemli ama genel stratejik etki açısından ne sağladığınızı da ortaya koymayı atlamayın. Özetle tüm bunlar büyük resimde ne ifade etti ve siz çatışmanın üstesinden nasıl geldiniz?

Karşı Tarafı İhmal Etmeyin

İşe ya da işverene göre hikayelerinizi organize etmelisiniz. Her bir hikaye için kendinize sormanız gereken sorular olmalı:

Bağlam: Karşılaştığım zorluk ya da durum ne?
Eylem: Bu zorluklarla başa çıkmak için ne yaptım?
Sonuç: Eylemlerimin sonucunda gerçekleşen olumlu şeyler ne?
Stratejik Etki: Bütün bunlar büyük resmi nasıl etkiledi?

CV’nizi inceleyen kişinin inceleyeceği tek CV sizinki değil, bunu biliyorsunuz. Hikayenizi kısa ve öz olarak anlatmalısınız. Klişelerden arındırılmış, özgünlüğünüzü ortaya koyan, sade ve doğrudan bir dil kullanın. Kısa paragraflar kullanabilir ve bazı şeyleri maddeleyerek anlatabilirsiniz.

Geri Dönün ve Ortak Noktaları Bulun

Geri döndüğünüzde hikayelerinizin bazı ortak konuları olduğunu fark edeceksiniz. Bu size genel bir değerlendirme imkanı sunar ve özgeçmişin en zorlayıcı bölümü olan özet bölümü için ihtiyacınız olan her şeyi verir. Özet bölümü, özgeçmişinizin geri kalanında ne olacağına dair ilginç bir ipucu ve size dair genel bir bakış sunmalı.

Özgeçmişiniz, bir hikaye barındırmadığı sürece birbirinden kopuk gerçeklerin tamamen ezberden okunduğu, diğerlerinden hiçbir farkı olmayan kağıt parçasından ibaret olacak. O kağıt parçasının önemli bir adım olduğunu unutmamanız ve onu iyi bir pazarlama aracı olarak kullanmanız gerekiyor.

Başarılarla dolu bir özgeçmişiniz olabilir ama bunları bağlamından kopuk bir şekilde ifade etmeniz ne yazık ki size güven duyulmasını sağlamadığı gibi tamamen olumsuz bir etki de bırakabilir. Hikaye anlatımı, size becelerilerinizi daha iyi bir şekilde ortaya koyma fırsatı sunarken, karşı tarafın da bu becerileri kendi işiyle nasıl ilişkilendirebileceğine dair düşünmesini sağlar.

Son olarak, özgeçmiş hikayelerinin en önemli gerekliliği sizinle ilgili olmaları ve elbette ilgi çekici olmaları. “Ama benim ilgi çekici bir hikayem yok ki” ya da “Eğitimim yeni bitti, ben ne yazabilirim ki?” diye düşünebilirsiniz. Hemen durdurun o düşünceyi. Çünkü hikaye her şeyle ilgilidir ve onu siz yazdığınız sürece anlatılacak bir şeyler mutlaka vardır.

Şimdi CV’nize bir kez daha bakın, bu sizin hikayeniz mi?

Kaynak: Forbes